top of page

TAPU SİCİLİ VE DÜZELTİLMESİ

Güncelleme tarihi: 16 Ara 2021


TAPU SİCİLİ; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun Madde 997-Taşınmazlar üzerindeki hakları göstermek üzere tapu sicili tutulur. Tapu sicili, tapu kütüğü ve kat mülkiyeti kütüğü ile bunları tamamlayan yevmiye defteri ve belgeler ile planlardan oluşur. Sicil örneği, nasıl tutulacağı ve yardımcı siciller tüzükle belirlenir.

TMK. Madde 1006-Tapu Dairlerinin Kuruluşu, İşleyişi ve Hizmetlerinin yürütülmesi, özel kanun hükümlerine tabidir. Taşınmazlara ilişkin aynî hakların Devlet eliyle tutulan tapu sicili aracılığıyla dışa yansıtılması, hak ve işlem güvenliğinin sağlanabilmesi açısından çok büyük bir öneme sahiptir. Tapu sicili sisteminde, taşınmazların kaydı yapılırken her taşınmaza bağımsız bir sayfa açılır. Buna ayni yöntem adı verilir. Taşınmaz için açılan bu bağımsız sayfaya o taşınmaza ilişkin bütün özellikler, taşınmazın yüzölçümü, sınırları, maliki, taşınmaz üzerinde mevcut olan sınırlı ayni haklar yazılır. Tapu sicilinin en önemli işlevi taşınmazlar üzerindeki ayni hakları açık ( aleni ) hale getirmektedir. Tapu sicilinin açık ( aleni ) olması neticesinde hukuken korunmaya değer bir menfaatinin varlığını ispatlayan herkes tapu sicili kayıtlarını inceleyebilir, aynı esas çerçevesinde hiç kimsenin tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri sürmesi mümkün değildir (TMK. Madde 1020 ). Tapu siciline kayıtlı bir taşınmaz üzerinde ayni hak kurulması, devri ve sona erdirilmesi kural olarak tapu siciline yapılacak geçerli bir tescil veya terkin işlemi ile gerçekleştirilebilmektedir. Ancak, tescil veya terkinin kendisinden beklenen sonucu yaratabilmesi için geçerli bir hukuki sebebe dayanması şarttır. Geçerli bir sebebe dayanmayan tescil veya terkin işlemi taşınmaz üzerindeki ayni hakkın durumunu da etkilemez; böyle bir durumda gerçek hak sahipliğinde herhangi bir değişiklik meydana gelmez. Tapu sicilindeki bir kaydın gerçekliği yansıtmayıp, sadece şekli bir değer taşıması ya da bu kaydın hukuki değerini tamamen yitirmesi halinde ise tapu sicilinin, kendisinden beklenen fonksiyonu yerine getirmesi imkânı ortadan kalkar, bu durum ise hak sahiplerinin zarara uğraması ve tapu siciline güvenin ortadan kalkması gibi telafisi imkânsız zararların yol açabilir. TMK.1007-Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Tapu sicilinin düzeltilmesi kavramı, genel olarak, “…geniş anlamda gerçeğe aykırı her türlü tapu kaydının; dar anlamda ise, gerçek hak durumuna uygun düşmeyen tescil ve terkin işlemlerinin gerçek hak durumuna uygun hale getirilmesi” olarak ifade edilmektedir. Düzeltme ile tapu kütüğündeki yanlış bir kaydın doğru şekle getirilmesi, böylelikle tapu kütüğü ile fiili durum arasındaki uyuşmazlığın ortadan kaldırılarak, tapu kütüğünün maddi ve fiili gerçek duruma uygun hale getirilmektedir. Bu düzeltme, belli şartların varlığı halinde tapu memurunca re ’sen veya bir mahkeme kararına istinaden yapılabilir. Ancak hukuk düzeninin öngördüğü bazı istisnalar hariç kural, her türlü düzeltmenin mahkeme kararına dayalı olarak yapılmasıdır. Tapu sicilindeki hukuka aykırı kayıtların düzeltilmesi, hak sahiplerinin haklarının korunması, tapu siciline olan güvenin tesis edilmesi, kamu güveninin sağlanması ve nihayet tapu sicilinin kendisinden beklenen işlevleri yerine getirebilmesine faydalı olacaktır. İşte “Tapu Sicili ve Düzeltilmesi” konulu çalışmam, tapu sicilinin taşınmaz malların hukuki rejimi ve düzeltmenin hak sahipleri açısından taşıdığı önem nedeniyle seçmiş bulunmaktayım. Çalışmam, genel olarak, tapu sicilinin düzeltilmesi kavramı, tapu sicilinin düzeltilmesine konu tescil, şerh ve beyan işlemlerine ilişkin genel bilgiler, bu işlemlerde hukuka aykırılık, yolsuzluk teşkil eden durumlar, Türk Medeni Kanunu Madde 1025 Maddesi-Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyi niyetli üçüncü kişiler bu tescile dayanarak kazandıkları ayni haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır.

Kapsamı dışındaki “Basit Düzeltme Yolları” ana başlığı altında, tarafların anlaşmasına dayalı tapu sicilinin düzeltilmesi; tapu memuru tarafından tapu sicilinin re ‘sen düzeltilmesi; sicil düzeltici terkinler ile tapu Hükmü dışındaki sicilinin gerçek duruma uygun bir hale getirilmesi; kurucu unsurları geçerli olan bir tapu sicili işleminin, tapu memuru tarafından hakkın içeriğini etkileyecek, belgelere aykırılık teşkil edecek bir biçimde tapu kütüğüne geçirilmesi halinde yazım yanlışlıklarının, TMK madde 1027; ilgililerinin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca re’ sen düzeltir.

Tapu Sicil Tüzüğünün 74 ve 75 maddeleri gereğince düzeltme:

17 Ağustos 2013 Cumartesi 28738 sayılı resmi Gazetede yayımlanan 2013/5150 karar sayılı Tapu Sicil Tüzüğü, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 913 üncü, 997 inci, 1000 inci, 1012 inci ve 1017 inci maddelerine göre, Bakanlar kurulu’nca 22.07.2013 tarihinde kararlaştırılmıştır.


Madde 74- (1) Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi halinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re’ sen düzeltme yapılır.


(2) İstem belgesinde yapılan yanlışlık veya eksiklik düzeltilerek belgenin uygun bir yerine yazılmak suretiyle taraflar ve tapu görevlilerince imzalanır ve sicilde buna uygun düzeltme yapılır.

(3) Ana ve yardımcı siciller üzerinde yapılmış hata veya eksikliklerin, ilgililerce sunulan veya başka idarelerce düzenlenen belgelerden kaynaklanması halinde, ilgililerin gerçek durumu kanıtlayıcı belgelere dayalı başvuruları üzerine, istem yevmiye defterine kaydedilerek gerekli düzeltme yapılır.

(4) Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı tescil veya esaslı yazım hatasının düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı oluru alınması gerekir. İlgililerin birisinin yazılı oluru olmazsa, bu durum beyanlar sütununda belirtilerek, 26.9.2011 tarih ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işlem yapılır.

(5) yapılacak düzeltmeler hatalı yazımdan sonra hak sahibi olmuş kişilerin hakkını etkileyici nitelikte ise, bu hak sahiplerinin de yazılı olurları alınır.

(6) Müdürlük, ilgililerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri tebliğ etmekle yükümlüdür.

TMK. Madde 1019-Tapu memuru, ilgilerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri onlara tebliğ etmekle yükümlüdür. İlgililerin bu işlemlere karşı itiraz süresi, kendilerine yapılan tebliğ tarihinden işlemeye başlar.


Madde 75- (1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine;


a) Senetsizlerden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye ve muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber,

b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler,

İncelemek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kayıt edilerek düzeltilir.

(2) Zemin inceleme, kadastro teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgelerden yararlanılır.

(3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksiklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır.

(4) Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur.

1-Mülga (Yürürlükten kaldırılan) 8.10.1930 tarih ve 1668 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 8.10.1930 -tarih ve Kararname No:10012; Dayandığı Kanun 17.02.1926 Tarih ve 743 sayılı Türk Medeni Kanunu gereğince; Maliye Vekâletince tanzim ve Şurayı Devletçe de tetkik olunan merbut Tapu Sicil nizamnamesinin 107, 108, 109, 110 ve 111 maddeleri Tashihler (Düzeltme) içerir.

2-Mülga (Yürürlükten kaldırılan ) 07.06.1994 tarih ve 21953 nolu Resmi Gazetede yayımlanan 18.05.1994 tarih ve 94/5623 sayılı Bakanlar Kurulu kararı; Dayanağı 17.02.1926 tarih ve 743 sayılı Türk Medeni Kanunu gereğince yürürlüğe giren Tapu Sicil Tüzüğünün 85, 86, 87 maddeleri düzeltmeleri(Kütük, Yevmiye Defteri ve Yardımcı Siciller Üzerinde düzeltmeleri) içerir.


Yürürlükteki 17 Ağustos 2013 cumartesi 28738 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 2013/51550 Karar sayılı Tapu Sicil Tüzüğünün 75 maddesinin (a) fıkrası; senetsiz den tespitlerde, nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye ve muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber istenmesi halinde Belediye başkanlığınca ve çoğu muhtarlıkça ilmühaber düzenlenmemekte ve imzalanmamakta ayrıca 6.12.2012 tarih ve 28489 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 12.11.2012 tarih ve 6360 sayılı on dört ilde Büyükşehir Belediyesi ve yirmi yedi ilçe kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince;


(1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.

(2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.

(3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırlar içerisinde yer alan köy ve belde sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.

(4) İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmıştır.

(5) Birinci ve ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır.

(6) Birinci ve ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerin bucakları ve bucak teşkilatları kaldırılmış ve yirmi yedi ilçe kurulmuştur.

Böylece 81 ilde oluşan Türkiye’de 30 il büyükşehir belediyesi statüsündedir. 2021 yılı güncel bilgileri doğrultusunda toplam 911 ilçe 519 belediye mevcuttur.

75 inci maddenin (b) fıkrası kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler,

İncelemek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kayıt edilerek düzeltilir.

(2) Zemin inceleme, kadastro teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesin de teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgelerden yararlanılır.

75 maddenin (b) fıkrası ve (2) inci maddede Tapulama/Kadastro Müdürlüğünde Teknisyen/Fen memuru/Kontrol memuru/Kadastro üyesi olarak görev yapan personelin yapması gereken tespitin tapu memurlarına yüklenmesi ve ayrıca Kadastro müdürlüğü teknik personeli taşınmazın geometrik durumunun aplikasyonu diğer bir anlatımla yer teslimi yapabilir. 2016/2 (1770) sayılı Genelge kapsamında zeminde inceleme işlemi için görevlendirilen tapu müdürlüğü personeline harcırah (gündelik tazminat) ödenmesi, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğün talimatı olup, Anayasanın 73.maddesi “ vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir, kaldırılır.” Düzenlenmesini içermekte olup öğreti uygulamada verginin yasallığı ilkesi olarak adlandırılan bu ilke vergi, resim, harç ve benzeri kamusal erke dayalı bütün yükümlülüklerin yasayla düzenlenmesi zorunluluğunu öngörmektedir.

Ayrıca iş yükü fazla olan Tapu personeline ayrıca 9.7.1987 tarih ve 19512 sayılı resmi gazetede yayımlanan 21.6.1987 tarih ve 3402 sayılı kanun gereğince Kadastro müdürlüğüne verilen yetkinin Tapu Müdürlüğü verilmesi yetki aşımıdır.


17 Ağustos 2013 tarih 228738 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tapu Sicil Tüzüğünün 75.maddesi 4.fıkrası ile kayıt düzeltmeleri için tapu müdürlüklerine başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Anayasa Mahkemesince, Tapu Sicil Tüzüğünün 75.maddesinin 4.fıkrası ile düzenlenen, kayıt düzeltmeleri için tapu müdürlüklerine başvuru yapılması zorunluluğuna ilişkin maddesinin dava şartı şeklinde yorumlanmasının, hukuki dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle, mahkemeye erişim hakkının ihlale sebep olduğu ifade edilmekle; 10.03.2021 tarih ve 31419 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 10.02.2021 tarih ve 2018/23929 başvuru numaralı Kararı ile Anayasa’nın 36.maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verildiğinden, Anayasamızın 153.maddesinde “Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” İfadesine yer verilmiştir.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığının 15.03.2021 tarih ve 774548 sayılı genelgesi gereğince 12.04.2018 tarih ve 96021322-110-E.925273 sayılı Genel Duyurularının yürürlükten kaldırıldığı, Anayasa Mahkemesinin konuya ilişkin görüş ve kararlarına uygun olarak, yasal hasım sıfatıyla tapu müdürlükleri aleyhine açılan tapu kaydında düzeltim davaları sırasında tapu müdürlüğüne düzeltim istemiyle başvuru yapılmadığı gerekçesi ile kanun yoluna gidilmemesi,

Davaların Hazine veya kurum avukatları tarafından takip edilmesi halinde tapu müdürlükleri tarafından avukatlık hizmeti verenlerin konu hakkında bilgilendirilmesi,

Düzeltme isteminde bulunan veya istemine ret kararı verilen ilgililerin, tapu kaydında düzeltim davası açılabilmesi için tapu müdürlüğüne başvuru zorunluluğu bulunmadığı konusunda bilgilendirilmesi,

Hazine zararına ve istem sahiplerinin mağduriyetine neden olunmaması için tapu kaydının düzeltilmesi ve hak sahibinin belirlenmesi konusunda 31.05.2016 tarih ve2016/2 (1770) sayılı Genelgeye, ret kararlarının yazımı ve tebliğ konusunda 04.01.2013 tarih ve 2013/1 (1738) sayılı Genelge gereğince düzeltim davalarının takibi konusunda 05.08.2014 tarih ve 2014/7 (1759) sayılı Genelgeye titizlik ve hassasiyetle uyulması hususunda Gereği için Bölge Müdürlüklerine Bilgi için Hukuk Müşavirliğine Genel Müdür Vekili Mehmet Zeki ADLI tarafından talimat verilmiştir.


1-Mülga (Yürürlükten kaldırılan) 8.10.1930 tarih ve 1668 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 8.10.1930 tarih ve Kararname No:10012; Dayandığı Kanun 17.02.1926 Tarih ve 743 sayılı Türk Medeni Kanunu gereğince; Maliye Vekaletince tanzim ve Şurayı Devletçe de tetkik olunan merbut Tapu Sicil nizamnamesinin 107,108,109,110 ve 111 maddeleri Tashihler (Düzeltme) içerir.

2-Mülga (Yürürlükten kaldırılan ) 07.06.1994 tarih ve 21953 nolu Resmi Gazetede yayımlanan 18.05.1994 tarih ve 94/5623 sayılı Bakanlar Kurulu kararı; Dayanağı 17.02.1926 tarih ve 743 sayılı Türk Medeni Kanunu gereğince yürürlüğe giren Tapu Sicil Tüzüğünün 85,86,87 maddeleri düzeltmeleri(Kütük, Yevmiye Defteri ve Yardımcı Siciller Üzerinde düzeltmeleri) içerir.

Tapu Tüzüğün 74 ve 75 maddeleri gereğince kayıt düzeltmeye zorlayarak, Kötü niyetli kişi/kişilere fırsat yaratarak telafisi imkânsız Hazine zararlarına yol açmamak için yukarıda izah edildiği üzere ve Anayasa Mahkemesinin Kararı gereğince 17 Ağustos 2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yürürlüğe giren 2013 /5150 sayılı Tapu Sicil Tüzüğünün 74 ve 75 maddeleri Hayatın Olağan akışına aykırıdır. Şöyle ki Tapulama/Kadastro Tespiti sırasında görev yapan bilirkişiler ve Muhtar ve Üyeler vefat etmiş olacakları düşünülmeden, özensiz olarak mülga 1930 tarihli orjinal metnin lafzın ve ruhunu anlamadan düzenlenen 2013/5150 sayılı tapu Sicil Tüzüğü yürürlükten kaldırılarak, hayatın olağan akışına, Uluslar arası hukuk ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı ve Anayasamızın 36.maddesi kapsamında bilme uygun bir tüzüğün hazırlanması kaçınılmaz olmuştur. Köylerin boşaldığı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye Nüfusunun % 92 si il ve ilçelerde yaşamayı tercih ederek köy ve beldeler de yaşayanlar nüfusun % 7,7 sini oluşturduğu göz önüne alındığında Tapu Sicil Tüzüğünün 75.maddesi 4.fıkrası ile kayıt düzeltmeleri için tapu müdürlüklerine başvuru zorunluluğu getirdiğinden; tapu kayıtlarının Tapu müdürlüğüne başvurarak Tapu kayıtlarının idarece düzeltilmesi uygulaması 15.03.2021 tarih ve774548 sayılı genelge ile kaldırılmış olması, yeterli olmayıp. Tüzüğün 75.maddesi tadil edilmesi gerekir. Tüzüğün 75.maddesinin 4.fıkrası mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmesine sebep olmuştur. Anayasamızın 36.maddesi-herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiç bir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.


Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağı oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu talepler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK’nın) 1027. maddesi gereğince mahkemeye yapılırsa, 6100 sayılı HMK’nın 382/ç-1 maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren TMK’nun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir.


Bununla birlikte, Bakanlar Kurulunun 22.7.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı kararı ile kabul edilen, 17.8.2013 tarihli ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicil Tüzüğünün 28. maddesinde, kütük sayfası malik sütununda malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasının yazılacağı, tüzel kişilerin unvanlarının tam olarak yazılacağı ve paylı mülkiyette pay miktarı; paydaşların adı, soyadı ve baba adından sonraki kısımda, kesirli olarak gösterileceği ifade edilmiştir.(T.C YARGITAY 1.Hukuk Dairesinin; Esas: 2014/8529 Karar: 2014/9722 Karar Tarihi: 13.05.2014)


İŞLEMİN MALİ YÖNÜ :

(a) 492 Sayılı Harçlar Kanunu madde; 59/c İlgililerin kusurları olmaksızın tapu ve Kadastro idareleri tarafından yapılacak hataların düzeltilmesi harçtan müstesnadır.


(b) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 20.05.2014 tarih ve 23294678-010.06.02/26735 sayılı Genelge kapsamında düzeltme işlemlerinde tapu ve kadastro müdürlükleri tarafından herhangi bir harç ve döner sermaye alınamaz.


Sonuç olarak Tapu Müdürlüğünce; kayıt düzeltme taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. 30.07.2021



Ahmet Seyfi GÜNGÖR

ASG GAYRİMENKUL & DANIŞMANLIK






 
 
 

댓글


bottom of page